Turkish language policies in the Republican era

Devletin varlığını devam ettirebilmesi için gerekli unsurların başında dil gelmektedir. Bu nedenle devletlerin izledikleri politikası ve planlanması onları uluslararası arenada da etkin kılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dili Türkçedir Türk milletinin köklü tarihine dayalı olarak Türkçe her dönemde korumuş sürdürmüştür. Şüphesiz Türkçenin dünya dilleri arasında hak ettiği değeri görmesinin varlığının teminatı Atatürk’ün kurduğu Dil Kurumu 1932 tarihinden bu yana konuda çalışmalar yürütmektedir. dille ilgili politikalarında yumuşak güç kullandığı diplomatik kuruluşların özellikle öğretimi açısından çok önemli payı vardır. bağlamda Maarif Vakfı, Devletleri Teşkilatı, Türksoy, Yurtdışı Türkler Akraba Topluluklar Başkanlığı, Türkmep Yunus Emre Enstitüsü önde gelenleridir. Devlet bir yandan kuruluşlarla ana ya yabancı öğretimini planlarken hazırlanan stratejik planlar, şura kararları on birinci kalkınma planının konuya verdiği önemi maddeler hâlinde ortaya koymuştur. Günümüzde dünyada konuşur sayısına prestije sahip olan Türkçe, bilim olma yolunda engelleri aşmaya çalışmaktır. konudaki en ön koşul ise toplumun kendi dilini başka dillerden aşağı görmeyeceği daim diline çıkacağı kuşaklar yetiştirmekten geçmektedir. 19. yüzyıldan tarafa saltanattan cumhuriyete gittikçe artan dozda devlet arasındaki bağ sıkılaşmış bilhassa Cumhuriyet döneminde modern şekle sokulmuş devletin ile hassasiyeti üst dereceye çıkmıştır. Böylece eliyle gerçekleştirilen modernleşmenin kültürel, siyasi bilimsel tarafını güçlendirmek toplumsal birlikteliği güçlendirerek geleceğe daha emin adımlarla yürüme kararlılığının aracı neredeyse olmuştur.